seni görmediğim her gün,
dudaklarım daha da susuyordu tenine.
kuruyordu içimdeki bütün nehirler
sesinin kulaklarımda çınlamadığı her gece.
tekinsiz bir caddenin ortasından topluyordum gölgemi
parelenmiş siyahlıklar kayıyordu avuçlarımdan.
tutamıyordum fezaya ermiş yıldızlarımı.
hararetli sevgililerin peşlerinde asılı kaldı düşlerim.
ne erişebildim fırfırlı günlerin saatine
ne de yaşayabildim doyumsuz soğuklukların ertesinde.
hep
ama hep
susayacaktı dudaklarım tenine..
Yorumlar
Yorum Gönder