Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

alabalık

alabalıkların tam ortasında kalmış cenin saflığıyla büzmüştü fikirlerinin yüklemlerini. ne zaman konuşmalıydı? ne söylemeliydi? yüklemsiz cümlelerin vurgun yemiş özneleriyle boğuluyordu tatlı suyun oksijensiz akıntısında. nefessiz kalan düşünceleri, kabulsüz insanların tuz basılan yaralarında can buluyordu sanki. içinin çığlıkları, beynelmilel ideolojilerin çeperine takılıyordu. aynı safta savaşan yüreklerin çıplaklığıyla vazgeçti düşüncesiz yaşamından.

o

köksüz bitkilerin solmuş yapraklarıyla beraber dibe çöktün. kimse dokunamadı bulanıklığına suyun. bu, son debdebesiydi belki de hareli yaşamının..

la strada

hani nasıl denir bilemedim ama,  romanlarda geçer ya hep La Strada operası.  hani orda bi operet dinlemek insana yaşamını yeniden kazandırır. sen sevgilim La Strada'da bir operet,  ben seni dinliyorum şimdi.  devleşiyorsun sahnede ve bakışlarımız buluşuyor o anda, bir daha hiç ayrılmamacasına..